Suç duyurusu örneği : Çevre yasalarına muhalefet

ANTALYA CUMHURİYET SAVCILIĞI ‘NA GÖNDERİLMEK ÜZERE

......... CUMHURİYET SAVCILIĞI ‘NA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN : HAYTAP HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU

SÜPHELİLER : 1) ANTALYA İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ-ANTALYA

2 ) ANTALYA İL ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ-ANTALYA

3) Muratpaşa- Konyaaltı - Kepez Belediye

başkanları

4) .....TEMİZLİK ....ŞİRKETİ yetkilileri

SUÇ : Türk ceza Kanunu md.181/1 ve 181/3. maddeleri ile Türk Ceza Kanunu 257/2. maddesi ve anayasada ve çevre kanunlarına muhalefet oluşturan eylemler.

SUÇ TARİHİ : 28.05.2008

AÇIKLAMALAR :

1) Antalya ili Kepez ilçesi Gündoğdu mahallesinde sahipsiz bir köpeğin, bir çocuğu ısırması ve köpeğin kuduz çıkması neticesinde, çevredeki ilçe belediyeleri tarafından köpeklerin toplu itlaf edilmesi kararı verilerek, bu kararın tüm mevzuat hükümlerine aykırı bir şekilde uygulandığı anlaşılmıştır.Varsak ilçesi sınırları içindeki ormanlık alanda yüzlerce toplu katliam yapılan yer tespit edilmiştir.Tespit edilen bu yerlerde yüzlerce köpek ölüsü ile zehirli madde ihtiva eden şırıngalar, iğneler,kirli eldivenler bulunmuştur.

2) Yukarıda bahsi edilen eylemlere ait haberler ayrıntılı şekilde Hürriyet gazetesi ‘nin 28.05.2008 tarihli web sayfasında “Naziler Antalya’da” başlığı ile yayınlanmıştır.Yine aynı haber Milliyet gazetesi web sitesinde ve ulusal medyada bir çok yerde yayınlanmış , oluşan durum kamuoyunda derin infial oluşturmuştur. Ayrıca Varsak bölgesi jandarma ekiplerince de yukarıda sözü edilen bulgular tutanaklarla kayıt altına alınmıştır.

3) Küpeli ve aşılı hayvanların öldürülmeleri hem 5199 sayılı yasaya hem de bakanlık genelgelerine aykırıdır. Öte yandan Şüpheli görülerek öldürülen hayvanların ise Hayvan Zabıtası Kanunu 18 maddeye göre, öldürülenlerin gömülecekleri yerler su,yol veya meskenlerden uzak mahaller olması gereklidir. Ayrıca gömüldükleri yerde en az 1 metre derinliğinde çukur kazılarak gömü işleminin yapılması, zehirli atıkların yakılarak imha edilmesi, zehir ihtiva eden maddelerin de toplum sağlığını tehdit etmeyecek şekilde toprağa,suya karışmasına engel olunması zorunludur.

4) Gazete haberlerinden,tutanaklardan ve görgü tanıklarından tespit edildiğine göre, zehirlenerek öldürülen köpekler yol kenarlarına gelişigüzel atılmış, yukarıda sayılan önlemlerin hiçbiri alınmamış, zehir ihtiva eden şırınga ve eldivenler ormanlık alanda yol kenarında bırakılmıştır. Bunlar gazete haberlerindeki resimlerle belgelenmiştir. Bu durumda meydana gelen eylem Türk Ceza Kanunu 181. maddeye açıkça muhalefet teşkil etmektedir.Bu maddede

5) “MADDE 181 –

İlgili Kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır “ denilerek belediyenin yukarıda izah edilen eylemi tarif edilmektedir.

Bu nedenle eylemi gerçekleştiren sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunma zarureti doğmuştur.

6) Bunların yanı sıra “ 181/3 Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır” denilmek suretiyle 181. maddenin 3. bendinde eylemin ağırlaştırılmış hali de yer almaktadır. Zehirli maddelerin toprağa ve suya karışması kuvvetle muhtemel olduğundan, toprağa ve suya sızan zehirin etkisi uzun yıllar devam edecektir. Bölgenin bir turizm beldesi olduğu göz önüne alındığında, olayın vahim olduğu daha net anlaşılacaktır. İçme suyuna karışan zehirin turizm açısından ne gibi vahim sonuçlar doğuracağı aşikardır. Bu itibarla suçun ağırlaşmış şeklinin nazara alınarak dava açılması talebimiz mevcuttur. Zehirin etkisinin uzun yıllar devam edip etmeyeceği hususunun da Adli Tıp Kurumundan sorulmasını talep ediyoruz.

7) Kısırlaştırma , aşılama ihalesini alan şirket ..temizlik şirketidir. İhale şartlarında hayvanları bu şekilde öldürüp , çevreye gelişigüzel hemen birkaç kürek darbesi ile çıkabilecek derecede yüzeyde hayvanları bırakması ihale şartlarına ve almış olduğu görev tanımına aykırıdır. Şirketin bu eylemi gerçekleştirdiği plaka 34 DF 6743 olduğu da tespit edilmiştir. Şüpheli şirket toplu katliamı hiçbir denetime tabi olmayacağı güvencesi ile insanların yaşadığı , piknik yaptığı , hafta sonlarında gezip eğlendiği yerde gerçekleştirmiş , belediyeden almış olduğu ihaleye aykırı hareket ederek ihale şartlarına aykırı davranmıştır. Öncelikle şirket yetkililerinin cezalandırılmasını talep ediyoruz.

İlgili kanun ve yönetmeliklerde ölen hayvanların hangi koşullarda nereye ve nasıl gömüleceği açıkça belirtilmiştir. Çevre Ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Daire Başkanlığı tarafından 11/09/2003 tarih ve B 18 0  DMP 0 03.05.013/20-221  sayı ile 2003 YILINDA TÜM VALİLİKLERE GÖNDERİLEN GENELGEDE ;        

“… striknin gibi zehirli maddeler ile zehirlenmiş fakat ilk etapta bulunamamış hayvan ölülerinin toplanarak vücutlarında bulunan zehirin hem suya hem ve toprağa karışmasının önlenmesi için en az bir metre derinlikte çukurlar açılarak gömülmesi ve zehirlenerek öldürülen hayvanların etinde bulunan zehirin diğer hayvanlarca  tüketilmesinin engellenmesi gerekmektedir.”

Hükmü bulunmaktadır.

Bu bağlamda ;

Öldürülmüş hayvanların, hiçbir tedbir alınmadan , yönetmeliklerde belirtilen usullere uyulmadan , insanların piknik yapabileceği , çocukların oynayabileceği , halka açık bir ormanlık alana bu kadar yoğun ve futursuzca gömülmesi, hatta bir çoğunun gömülmeyip yüzeyde kalması , tüm ormanlık alanın hayvan leşi kokması çevre ve insan sağlığı açısından da ciddi bir tehlike oluşturmuştur.

Bu sakıncalara rağmen bu katliamı yapanlar öldürdükleri hayvanları ormanlık alana nasıl olsa ne bir stk ne de idari bir makamın denetimine tabi olmama rahatlığı ile gömmüşlerdir. Çevre sağlığını tehdit eden bu mezarları oluşturan kişi veya kurumlar hakkında bu yönde de ayrıca soruşturma açılmasını ISTANBUL BAROSU HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU olarak talep ediyoruz , gerekli görüldüğü takdirde soruşturmaya müdahillik istemimizin kabul edilmesini istiyoruz.

10 ) Öte yandan bir bölgede kuduz çıkmışsa ve insan sağlığı tehdit olmuşsa bunun sorumlusu hayvanlar değil görevi yerine getirmeyen , zamanında aşılamaları ve kısırlaştırmaları yapmayan , rehabilitasyon merkezlerini tüm istemlere rağmen açmayan il tarım müdürlükleri , il çevre müdürlükleri ve belediyelerdir. Bu nedenle kuduz şüphesinin varlığında dahi bu müdürlükler görev ihmalinden dolayı TCK 257 kapsamında sorumludur. Halbuki bu kişiler kendi üzerlerindeki hata görülmemesi için karşı soruşturmalar açarak asıl suçu gizlemektedirler.

SUBUT DELİLLERİ : Yukarıda bahsedilen gazete sayfaları, bu sayfalarda yer alan resimler, tanık beyanları, jandarma tutanakları, müsadere edilen eldiven ve zehirli şırıngalar, açıktaki köpek ölüleri, toprak zeminine bırakılan zehirin ve zehirlenmiş hayvanın artıklarının suya ve toprağa karışıp karışamayacağı ,karışır ise uzun yıllar etkisini sürdürüp sürdüremeyeceği hususunun Adli Tıp Kurumundan sorulması, keşif ve bilirkişi incelemesi vesair deliller.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda izah edilen nedenlerle, TC Anayasasının ve Çevre yasalarının doğal yaşam ve çevre ile ilgili düzenlemeleri , Türk Ceza Kanunu md.181 ve md.257 uyarınca, sanıkların eylemine uyan vaki suçlar nedeniyle aleyhlerine cezai kovuşturma başlatılarak dava ikamesini ve şüphelilerin hapsen tecziyesini , belediye başkanları için kovuşturma izni çıkarılmasını arz ve talep ederim.30.05.2008

...........