Hayvanları Koruma Yasasının Temel Eksiklikleri (2021 Öncesi )

   Türkiye’de sokak hayvanları dâhil her türlü yabani ve deniz hayvanları Türkiye Cumhuriyeti Medeni Hukuku gereğince Eşya Kanunukapsamında değerlendiriliyor. Hâl böyle olunca hayvanlara yönelik yapılan her türlü suç, kanun yetersizliğinden neredeyse cezasız denilebilecek bir şekilde sonuçlanıyor.Ülkede yaşayan birçok vatandaşın, hayvanların belli kanunlar çerçevesinde haklarının korunduğunu düşünse bile, Türkiye gelişmiş ülkelere göre hayvan hakları konusunda sınıfta kaldı. İnsan merkezli hukuk anlayışı geldiğimiz bu çağda çoktan terkedilmişken, TBMM’de hayvan haklarına yönelik gerçekçi bir yasa tasarısı bile henüz tartışılmış bile değil. Hâl böyle olunca birçok hukukçu, hayvanlara yönelik açılan davalarda ne yapacaklarını şaşırıyor ve birçoğu adaletin eksik işleyişinden yakınıyor.

   Ülkemizde bir hayvana kötü muamelede bulunmak, en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden almak 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendiriliyor ve maalesef 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, Kabahatler Kanununu kapsadığından ortaya bir kısır döngü çıkıyor. Bu durumda Hayvanları Koruma Kanunu hükmünü yitiyor. Buna göre bir hayvana eziyet ederek canına kasteden kişi hapis cezasıyla yargılanamıyor. Kabahatler Kanunu gereğince hayvanlara yapılan her türlü haksızlık ancak idari para cezası olabiliyor ve bu para devlet hazinesine aktarılıyor. Hayvanın acı çekip devletin bundan para kazandığı bir ülke konumundayız.

   Fotoğraf: Sabahattin Özveren ( Haytap Fotoğraf Yarışmasından )

 

   Savcı, istese bile dava açamıyor

   Savcılar herhangi bir hayvana eziyet ettiği gerekçesiyle vatandaşları gözaltına alabilme hakkına sahip değil. Durumu ancak Orman ve Su İşleri Müdürlüğü’ne bildirebiliyorlar. Haksız eylemlerin cezasının makbuzunu savcılar ya da hakimler değil idari memurlar kesiyorlar. Yani herhangi bir itlaf, zehirleme, öldürme, işkence durumunda savcıların eli kolu bağlı. Ülkede hayvanın adı yokken hayvanseverlerin hukuki yollara başvurması da hüsranla sonuçlanıyor.

   Fotoğraf: Alahattin Anıloğlu ( Haytap Fotoğraf Yarışmasından )

   Kanun çelişkilerle dolu

   Mevcut kanunun hayvanları eşya olarak kabul etmesiyle ortaya değişik tutarsızlıklar çıkıyor. Hayvanlar, kanun gereğince mal varlığı statüsüne konulduğundan herhangi bir suçta mal varlığına zarar vermekten dolayı da para cezası alabiliyor. Fakat kanun sokak ve yabani hayvanların mal varlığının kime ait olduğuna cevap veremiyor. Bu yüzden suçlular yasanın getirmiş olduğu açıklıktan yararlanıp yaptırımla karşılaşamıyor. O zaman sahibi olmayan, yani bir fatura ile alım satım konusu olmayan sahipsiz bir hayvan herhangi kötü muameleye maruz kaldığı zaman, evdeki ya da ahırdaki sahipli hayvandan hukuken farklı muameleye mi tabi olur sorusunun yanıtı “evet” olarak karşımıza çıkıyor.

   Ne yapılmalı?

   Haytap olarak yıllardan beri yasanın değişmesi için çok mücadele veriyoruz. Bunların başında  güçlü bir stk yapısı oluşturup daha sonra kitleleri bilinçlendirmek. Eksikliklerin bilincinde olan vatandaşların halkı bilgilendirilmesi başta olmak üzere halka ulaşabilmek için afişler , kısa filmler , okullarda eğitim çalışmaları , idari kurumlara açılan davalar , parlemento nezdindeki lobicilik çalışmaları yıllardan beri yaptığımız ve başarıya ulaşan ses getiren çalışmalar.

   Bir çok kurumu , şirketi , beldiyeyi de bu projeler içine dahil ediyoruz. Bunların hepsi web sitemizden , facebook sitemizden , www.haytap.tv üzerinden rahatlıkla takip edilebilir.

   Sosyal sorumluluk projeleri, basın yayın organlarını kullanarak kendilerini TBMM’ye duyurmaları, yasaların daha caydırıcı bir hale getirilip en nihayetinde insan odaklı bir hukuk sisteminden uzaklaşmalarını istemeleridir. Dünyaya tek başımıza sahip olmadığımız hatırlanmalı, hayvan hakları konusunda batılı hukuk modelleri örnek alınmalı, var olan her canlıya saygı duyulan bir sistem kurulmalı, savcı ve hakimlere hak ettiği yetki verilmeli, hapis cezaları uygulanmalı, hayvan sevgisi çocukluk çağından itibaren verilmeli ve okullarda ders olarak okutulmalı, gençliğe yatırım yapılmalıdır. Dünyaya ve içerisinde yaşayan her canlıya saygı duyacak bir nesilin çok daha yenilikçi yasalar çıkaracağından emin olunmalıdır.

   Yasa değişikliği ile son on yıldır yaptığımız çalşmaları ve gelinen aşmaları görmek isteyenler ve bu konuda daha geniş bilgi almak isteyenler web sitemizin Parlementodan bölümünü inceleyebilir

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler ayrıca 111 Soruda Hayvan Hakları adlı kitaba da bakabilirler

  • Hayvanları Koruma Yasasının Temel Eksiklikleri