FARKINDALIK ÇALIŞMALARIMIZ

HAYTAP ’’Tutsak Yunuslar İçin Özgürlük Dalışı Yaptı’’

İzmir’in Karaburun ilçesinde de 30 dalgıç, gösteri havuzlarındaki tutsak yunuslara dikkati çekmek amacıyla dalış yaptı. Dalış öncesi AA muhabirine açıklama yapan Hayvan Hakları için Eylem Söylem Grubu Başkanı Nur Şule Baylan, etkinliğin İstanbul, Antalya Kemer, Kaş, Muğla, Fethiye ve Bodrum ile Çanakkale Saroz’da eşzamanlı yapıldığını belirterek, rehabilitasyon kisvesi altında yunuslar üzerinden ticari kazanç sağlayan kuruluşlarının sayısının ve buna bağlı olarak da tutsak yunus sayısının her geçen gün arttığını iddia etti.

Havuzlarda tutulan yunusların sağlıklarını yitirdiğini, yaşam sürelerinin kısaldığını ifade eden Baylan, şunları söyledi: ’Uluslararası Bern Sözleşmesi koşullarınca, yunusların dahil olduğu gösteriler ve genelde bu hayvanlardan her türlü ticari amaçlı yararlanılması, tutsak edilmesi ve ticareti kesinlikle yasaktır. Bu yasağın istisnası yoktur. Türkiye, Bern Sözleşmesi’ne imza atmış bir ülke olarak, bu hayvanları gösteri amacıyla kullanan tüm ticari firmaların bu faaliyetlerine son vermek veya bu firmaları kapatmak, koruma altında olması gereken bu hayvanları, gerekli tedavilerinden sonra doğal ortamlarına geri bırakmak zorundadır.

Türkiye, tamamıyla kontrolsüz bir şekilde, Rusya başta olmak üzere daha başka ülkelerden de yunus ve diğer memelilerin alınmasına, yurt içine ve yurt dışına hayvan servisi yapılmasına göz yumarak, Bern Sözleşmesi kapsamında uluslararası bir ihlaller zincirine göz yummaktadır. Türk sularındaysa, gösteri amaçlı kullanılmak üzere 23 yunusun avlanmasına izin verilmiştir. Tutsak yunuslar ve gösteri amacıyla havuzlara kapatılan tüm deniz memelileri adına, bugün Türkiye’nin dört yanında eş zamanlı olarak yeni bir dönem başlatıyoruz.

Dalışımızı tutsak yunuslara adıyoruz.’ Ankara Sualtı Sporları Can Kurtarma ve Su Kayağı İhtisas Kulübü Başkanı Boğaçhan Teleri de, kamuoyunun bu düzene alet olmamasını isteyerek, insanları bu tür gösteri havuzlarına gitmemeye çağırdı. Bu dalışı, Hayvan Hakları Federasyonu ve Sualtı Gazetesi’nin önderliğinde, Eylem Söylem Grubu’nun desteğiyle gerçekleştirdiklerini ifade eden Teleri, ’Tutsak yunuslar istemiyoruz, yunuslar özgürdür, deniz özgürlüktür’ diye konuştu. Daha sonra Gaziemir Dalış Merkezi ve Ankara Sualtı Spor Kulübünden 30 dalgıç, ’Evrensel hayvan haklarını öğrenemediniz, suçunuz var’ yazılı pankartı denizin dibinde açtı. - GAZİPAŞA’DAKİ DALIŞ- Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde de bir grup dalgıç, havuzlarda gösteri amaçlı tutulan yunusların özgür bırakılmaları için dalış yaptı.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) öncülüğünde biraraya gelen Profesyonel Sualtı Adamları Topluluğu (PROSAT) üyeleri, Gazipaşa’daki Koru Plajı’nda dalış yaptı. Sualtında, üzerinde ’Yunusları esarete ve ölüme mahkum etmeyin’ yazılı pankart açan dalgıçlara, Gazipaşalı hayvanseverler de destek verdi. PROSAT Başkanı Barçın Akkoca, gazetecilere yaptığı açıklamada, yunusların gösteri amaçlı havuzlarda tutulmalarının kabul edilemez olduğunu söyledi. Bugün Türkiye’nin pek çok noktasında yunusların özgür bırakılması için dalışlar yapıldığını hatırlatan Akkoca, ’Tutsak edilen yunusların ait oldukları yerlere, denizlere iadesi için bu organizasyonu düzenledik. Canlılar doğal ortamlarına bırakılmalı, doğal ortamlarında yaşamalılar. Hayanları küçük havuzlara tutsak etmemek gerekiyor’ dedi. Muğla’nın Bodrum ilçesinde de yaklaşık 50 dalgıç, havuzlarda gösteri için kullanılan yunusların serbest bırakılması için dalmıştı.

’’ÖZGÜR YUNUSLAR ÖZGÜR DALGIÇLAR ’’ - SUALTI GAZETESİ

Çocukluğumuz onun filmlerini izleyerek geçti. Sonra büyüdük ve gördük ki, biz, onları sevgimizle öldürüyoruz. Onları, açlıkla eğiterek, doğalarına aykırı hareketler yapmaya zorluyoruz. Okyanuslar yerine küçücük havuzlara tıkıyoruz. “Hasta insanları iyileştiriyor” diye umut tacirliği yapıyoruz. Ve üzerlerinden yüzbinlerce dolar kazanıyoruz.

Avrupa’nın birçok ülkesinde yasaklanan yunus parkları, ülkemizde hiçbir kontrole tabi değil ve her geçen gün bir yenisi açılıyor. Ne Tarım ve Köy İşleri Bakanlıpı, ne de Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri bu işe “dur” demiyor! Turizm patlaması hayaliyle yaratılan yetki kargaşasında, kurnaz işadamı yaratılan bu açıktan faydalanıyor.

Bugün Türkiye’de gösteri yunusları ve diğer deniz memelileri, varolan hayvan hakları yasasından bile faydalanamıyor. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, zaten “koruma-ma” kavramı üzerine kurulu bir düzeni besliyor. Bu yasada varolan maddeler, en başında “yabani hayvanların doğal ortamlarından koparılmalarını” yasaklıyor.

Oysa bu merkezlerdeki yunusların ve diğer deniz memelilerinin, en temel hakları bile ellerinden alınıyor. Ve sonunda, hem hukuka, hem de insanlığa aykırı girişimlerin örtbas edildiği bir düzene alet ediliyorlar.

Artık yunus parkları ve egzotik akvaryumlar istemiyoruz! Yalnızca kendi zevkimiz için, deniz memelilerinin, egzotik türlerin okyanuslardan cam faunuslara, fayans havuzlara hapsedilmesini kabul etmiyoruz.

Eğer onlarla birlikte yüzmek istiyorsak, onları kendi dünyamızda hapsetmek yerine, onların özgür dünyasına girmek zorundayız. Bu nedenle “Özgür Yunuslar, Özgür Dalgıçlar” kampanyasını, Sualtı Gazetesi’nin de önderliğinde, Türkiye çapındaki dalış okullarının desteğiyle, farkındalık ve bilinç yaratmak adına tüm Türkiye’ye yayıyoruz.

İşyeri açma ve çalışma ruhsatı olmayan işadamları dahi, izinsiz “yunus gösteri merkezi” açıp yüzme başına 50 pound isteyebiliyorlar. Ve tüm olumsuzluklara ve baskılara rağmen, bakanlıklardan, yetkili kurumlardan bu merkezleri kapatmaya yönelik girişimler başlamıyor.

Tüm duyarlı dalgıçları ve insanları, tutsak yunusları ve deniz canlılarını kurtarmayı amaçladığımız kampanyamıza destek vermeye çağırıyoruz.

Ahmet Kemal Şenpolat


HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu

Yönetim Kurulu Başkanı

http://www.sualtigazetesi.com/?item=haytap-ba-kani-ahmet-kemal-enpolat

Yunuslara yapılan şaklabanlığı izlemek için lütfen video için tıklayın

_______________________________________________________________________________________________________

Kuşadasındada tüm dalgıçlar adına, dalışlarımızı tutsak yunuslara adıyoruz!

Çünkü rehabilitasyon kisvesi ardına saklanarak bu canlılar üzerinden ticari kazanç sağlayan kuruluşların sayısı ve dolayısıyla tutsak yunusların sayısı da her geçen gün artmaktadır.

Doğal yaşam ortamlarına tamamıyla aykırı koşullar altında tutsak edilen yunuslar ironik bir şekilde, kendilerini denizlerde benzersiz kılan özellikleri yüzünden sağlığını yitirmekte, yaşam süreleri kısalmakta ve sıkça da ortalama yaşam sürelerinden çok daha kısa sürelerde ölmektedirler.

Oysa, uluslararası Bern Sözleşmesi koşullarınca yunusların dahil olduğu gösteriler ve genelde bu hayvanlardan her türlü ticari amaçlı yararlanılması, tutsak edilmesi ve ticareti kesinlikle yasaktır! Bu yasağın hiçbir istisnası yoktur.

Türkiye Bern Sözleşmesi’ne imza atmış bir ülke olarak, bu hayvanları gösteri amacıyla kullanan tüm ticari firmaların bu faaliyetlerine son vermek ve/veya bu firmaları kapatmak, koruma altında olması gereken bu hayvanları, gerekli tedavilerinden sonra, doğal ortamlarına geri bırakmak zorundadır.

Rehabilitasyon kisvesi ile ve Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından çalışma koşulları yaratılan bu işletmelerin ticari faaliyetleri denetlenmeli ve faaliyetlerinin gerçek içeriği tespit edilmelidir. Görülecektir ki, tamamen ticari faaliyette bulunmaları söz konusudur ve bu durum kısaca Bern Sözleşmesi adıyla anılan, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi’ne aykırıdır.

Bu durumda Türkiye, tamamıyla kontrolsüz bir şekilde Rusya başta olmak üzere daha başka olası ülkelerden yunus ve diğer memelilerin alınmasına, yurtiçine ve yurtdışına hayvan servisi yapılmasına göz yumarak, Bern Sözleşmesi kapsamında uluslararası bir ihlaller zincirine göz yummaktadır. Türk sularında ise, gösteri amaçlı kullanılmak üzere, 23 yunusun avlanmasına izin verilmiş durumdadır.

Tutsak yunuslar ve gösteri amacıyla havuzlara kapatılan tüm deniz memelileri adına; bugün Türkiye’nin dört bir yanında eş zamanlı olarak yeni bir dönem başlatıyoruz.

Tüm Türkiye kamuoyundan dileğimiz şudur: Bu kirli düzene alet olmayın, bu düzeni beslemeyin, bu merkezlere gitmeyin, gidenleri uyarın. Unutmayın, aldığınız her bir bilet bu yasadışı ve doğal yaşam karşıtı işletmelerin güçlenmesine katkıda bulunacak ve “hukuksuzluğun” kabul görmesine neden olacaktır.

Lütfen yunus parklarına gitmeyin!Kuşadasında bulunan adaland su parkı da bu kirli düzenin bir parçası olmuş durumdadır.

Dalışımızı;  HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu ve SUALTI GAZETESI’nin önderliginde, Türkiye’de 12.si açılan Hisarönü Yunus Parkı’nda bir çocuk havuzuna hapsedilen Misha ve Tom’a, Şubat ayında Seaalanya Yunus Gösteri Merkezi’nde ardarda ölen 4 yunusa ve esaret altındaki tüm diğer deniz memelilerine, tüm diğer deniz canlılarına adıyoruz!

  • HAYTAP ’’Tutsak Yunuslar İçin Özgürlük Dalışı Yaptı’’
  • HAYTAP ’’Tutsak Yunuslar İçin Özgürlük Dalışı Yaptı’’