BASINDA HAYTAP

2011 Yılında Hayvan Hakları

Sabah Gazetesi 1 Ekim 2011 tarihli sayısını hayvan haklarına ve Haytap ile yapılan röportaja ayırdı. Gazeteci Neslihan Tunç ’un Yönetim Kurulu Başkanımız Av Ahmet Kemal Şenpolat ile yaptığı röportajı kısaltmadan yayınlıyoruz.

1-Son bir yıl içinde HAYTAP olarak verdiğiniz hayvan hakları mücadelesinde bir ilerleme oldu mu?

En önemli gelişme Türkiye Cumhuriyet’inde ilk defa hayvan hakları başbakanlık katına kadar çıktı. Yani ilk defa siyasi olarak en üst düzeyde “diplomatik” anlamda da olsa tanındık. Bu yıllarca verilen mücadeleden sonra bizim için çok önemli bir gurur kaynağı olması idi. Özellikle başbakanın bizleri kabul etmesi ve yaklaşık 1.5 saat boyunca bizleri dinlemesi , yasadaki belirlemiş olduğumuz eksiklikleri dikkate alacağını söylemesi can dostlarımız için umut oldu.

Diğer yandan HAYTAP kampanyaları yurdun her yanına temsilcilerimiz vasıtasıyla yaygınlaştırılması ,

BİR KAP SU , ONLAR İÇİN DE FRENE BASIN , PETSHOPLARDAN HAYVAN ALMAYIN , YUNUS PARKLARINA HAYIR , KABAHATLER KANUNUNU İSTEMİYORUZ  

gibi kampanyalarımız artık herkes tarafından biliniyor. Toplumun en küçük birimine kadar bu söylemleri ilerlediğini görmek 50 yılda alınamayan mesafenin 5 yılda alınabilmesi bakımından çok önem taşıyor.

 2-      Hangi projeler hayata geçirildi, hangileri beklemede?

Hep yasa üzerinde duruyoruz gibi ama yasanın uygulanabilir olması için toplumda tasayı ön plana çıkartmak gerekiyor. Yani , toplum buna sahip çıkmazsa kağıt üzerinde kalmış yasanın hiçbir hayvana faydası olmayacak. O yüzden en önem veridğimiz projemiz anadoluyu karış karış gezen ONLAR İÇİN DE BİR DAMLA YAŞAM ARABAMIZ ‘ın eğitim ve farkındalık çalışmalarına devam etmesi. Tabii tüm bunlar maddi bağışlara ve insan gücüne bağlı yatırımlar. Ülkenin her yanından hatta her mahallesinden aracımızın kendi bölgelerine gelmesi için talepler oluyor aracımız da o eski püskü haline rağmen anonsları ile broşürleri ile okul cami müftülük kuran kursu gibi yerlere ziyaretleri ile her yere yetişmeye çalışıyor. Ama sanırım onun da pili bitmek üzere. Yeni bir arabaya sponsorlar eşliğinde mutlaka ihtiyacımız var.  Yoksa ağlayıp sızlamakla küfür edip lanet okumakla yerimizde saymaya devam ederiz. Bir sonraki aşamaya geçmek için somut adım atmak ,resmin genelini görmek , toplumda hala yerleşmemiş çevre doğa ve hayvan haklarını bilincini yerleştirmemiz gerekiyor. Bu da çocuklara inmekle , parlemento ve milli eğitim hatta RTÜK nezdinde lobicilik faaliyetleri yapmakla mümkün. Yani burada olduğumuzu , örgütlü bir sivil toplum örgütü haline geçitğimizi , kitlelerin bu organizsayonu kucakladığını ve devletin kilit mekanizmalarında duran tarım müdürlükleri olsun , il çevre müdürlükleri belediyeler ve bakanlıklar olsun şikayet değil çözüm önerilerimiz projelerimiz olduğunu bilmeleri gerekiyor.

Aslında yapılacak çok şey var fakat hantal yapıyı harekete geçirmek ve orada çalışmayan memuru harekete geçirmek o kadar zor ki. Onun için farkındalık çalışmalarımız , eğitim çalışmalarımız ve çalışmayan sistemi çalıştırmak için sürekli olarak dilekçelerimiz ,davalarımız , etkinliklerimiz , bir damla yaşam aracımız çok çok önemli.  Bu arada yine HAYTAP ‘ın 9 kısa film projesinden ilki TERKEDİLMEK TÜM CANLILARA AYNI ACIYI VERİR adlı kısa filmimiz çekildi ve televizyon kanallarında yayınlanmaya başladı. İnternet üzerinden de durmadan izleniyor. Şimdi bu kısa 45 snlik filmleri sinemalarda da film öncesi göstermek için çaba sarfediyor yine bu konuda da destek arıyoruz. Yine tüm yurda yayılan hatta bakanlıkça destrek bulan BİR KAP SU projemizi gittiğimiz her ilde afişlerini görmek , insanların ve hatta bakanlığın da buna destek vermesi ne kadar doğru ve kurumsal ilerlediğimizi gösteriyor . ONLAR İÇİN DE FRENE BAS projemiz ise sponsor firmamız aracılığı ile yaklaşık 40 TIR a giydirildi ve tüm ülkeyi boydan boya geziyor. TIRları sollayarak geçen araçlar kornaları ile destek veriyorlar alkışlıyorlar. O kadar güzel bir duygu ki bu anlatılmaz.  

 3-      Sizin en çok üstüne gittiğiniz bir konu da 5199 sayılı kanunu değiştirebilmek. Hatta bu konuyu Başbakan’a taşımayı da başardınız. Peki bu konuyla ilgili bir gelişme oldu mu?

Gerçi henüz somut bir gelişme olmadığını hazırladığımız genelge taslağının başbakanlık tarafından valiliklere yollanmadı ya da parlemento gündemine istemlerimiz girmedi fakat umudumuzu hala kesmedik. Bunun devamında atılacak net adımlar için başbakanlıktan ikinci bir randevu ile sanırım en büyük adımı atacağız. Gönül isterdiki 4 ekim dünya hayvan hakları gününde bu yasa parlementodan geçsin fakat açık söylemek gerekirse ülkenin bu yoğun gündeminde , ben gelecek yılki  4 Ekime bile HAYTAP olarak hazırladığımız yasa taslağımızın parlementodan geçmesi için razıyım. Sonuçta hiçbir siyasi parti bu teklife hayır demiyor. Hepsi destek veriyor ama toplum nezdinde hafife alınan bir kavram olduğundan sanırım meclis çatısı altına getirmeye çekiniyorlar . En büyük muhalefeti de maalesef mahkemelerin iş yükü artacak gerekçesiyle Adalet Bakanlığından alıyoruz. Sanırım onları da ikna etmemiz için daha çok çalışmamız gerekecek.

 4-      Sizce yılın en önemli hayvan hakları ihlalleri vaka olarak hangileriydi?

 İzmir’de bir kedinin tekmelenerek öldürülmesi ve İzmir Savcılığının fail hakkında 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açması en önemli vaka idi. Yine HAYTAP olarak başından sonuna kadar davayı İzmir’dkei hukukçu arkadaşlarımızla takip ediyoruz ve fail için caydırıcı olması açısından ciddi bir ceza çıkması için uğraşıyoruz. Elimizdeki yasalar maalesef hayvanın “mal” olması nedeniyle  bu davanın açılmasına yetiyorsa da biz buradaki tezatı kamuoyunda görsel medyada devamlı anlatarak , sahipsiz hayvanlar için dava yolunun olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Eğer sahipsiz bir hayvan olsaydı bu dava da açılmayacak , toplumsal infial daha da büyüyecekti. Keza aynı şekilde pırtlak gibi Yunus Parkları açılmaya devam ediyor ve devletin bakanlıkları yetkisiz olduklarından topu birbirlerine atıyorlar. İnsanların sağlığına iyi geldiği için umut tacirliği yapan bu merkezlerin çoğu artık kapatılıyor. Milyon dolarlık Yunuslar tutsak olmak için havuzlara hapsediliyor. Girişimlerde bulunuyoruz ama onların lobicilik gücü ve esnek yasa maddeleri biz don kişotlar karşısında onların daha rahat hareket etmelerini sağlıyor.

5-      Bu yılın en iyi gelişmeleri nelerdi?

 Çok iyi haberler vermek isterdim ama birkaç sayılı belediye dışında siyasi partisi ne olursa olsun tüm beleidyelerin hayvanlara bakış açısı aynı. Çaktırmadan öldür veya uyut ya da fırsatını bulursan ormanlara at orada kurda kuşa yem olsunlar , araç altında kalıp parçalansınlar , köylerdeki çocuklara insanlara saldırsınlar. Nerdeyse Hiçbirisi bu hayvanlar için hastane vazifesi görecek bir bakımevi yapmayı , 24 saat hizmet verecek bir veteriner teşkilatı çalıştırmayı , hatta telefona bakmayı bile kabul etmiyorlar. Beyinlerinin bir köşesinde böyle bir algı yok. Yanlış imaj sahibi hayvanseverler yüzünden randevu almakta bile zorlanıyoruz. Olayın sadece kedi köpek olmadığını kanatlı hayvanlardan faytonlara , eşeklerden ormanlardaki yaban hayvanlarına kadar geniş bir skalayı düşünmek zorundalar. Hala bu hayvanları yok sayıyorlar ve bütçe ayırmıyorlar. Belediyeleri yanlış yatırımla borca sokan onlar değil. İstedikleri de çok büyük bütçeler değil. Yolda trafik kazası geçirmiş can çekişen bir hayvanı gecenin bir vakti gidip alan , hatta bunun için telefonunu açan kaç belediye var ? 5 tane bile değil.  İşte biz de  örgütlenmeye çalışıyor , sesimizi  ancak böyle duyurabileceğimizi bildiğimiz için mücadele ediyoruz.

6-      HAYTAP’ın 4 Ekim 2011 için etkinlik takvimi belli oldu mu? Olduysa bilgi verebilir misiniz?

 Koza Yönetim ile birincisini yaptığımız fotoğraf yarışmasına yaklaşık 970 fotoğraf katıldı ve inanılmaz  güzel fotoğraflar . Yarışma sonucu 4 ekim tarihinde Koza Yönetim Binasında ödül kazananlara verilecek. Yarışmacılarımız para ödülü yanında isimlerini de bu ilk kez düzenlenen yarışma ile adlarını duyuracaklar. Kazanan ve belirlediğimiz fotoğraflar da 2012 yılı takvimimizi süsleyecek. Satışından elde edilen gelir yine sahipsiz hayvanlar için kullanılacak. Bu yılın konusu sokak köpekleri idi. Gelecek senenin konusunu ise şimdiden düşünmeye başladık.  Aynı gün İBBelediyesi , Yonca Evcimik ve diğer sanatçı arkadaşlarla birlikte HAYTAP bir basın açıklaması yapacak . hayvan haklarının artık büyük şehir belediyesi tarafından da dikkate alınacağı sayın Kadir Topbaş’ın da katılacağı yıldız parkında bir tören düzenlenecek. Özellikle hasdal bakımevi’nde yıllardır devam eden eleştiriler son bulmasıyla yeni bir sayfa açılacağını düşünüyoruz. Yonca Evcimik , Türler Arası Dayanışma Platformu ve HAYTAP ile birlikte okullarda  başlatacağı eğitim projesine 4 Ekim itibarıyla start verecek .  

7-      Yeni projeleriniz varsa onlardan söz edebilir misiniz?

 En önemli projemiz okullara daha fazla girebilmek , ve HAYTAP’a yeni bir damla yaşam aracı alabilmek.  Sürekli bağış kaynağı yaratabilirsek aracımızın en azından yolda kalmayaacğını  biliyoruz.  Bir önceki aracımıza toplum nasıl sahip çıktıysa buna da sahip çıkacaklardır. Bitlis’ten Edirne’ye , Samsun’dan Mersin’e kadar çok geniş bir coğrafyada küçücük bir araba hayvan dostalrımızın sesi olmaya devam edecek.  Aynı zamanda kısa filmlerimiz çekilmeye ve televizyonlarda gösterilmeye devam edecek. İl Milli Eğitim  Müdürlükleri ile imzalamış olduğumuz eğitim protokolleri de yine temsilcilerimizin katkıları ile yürürlükte kalacak ve yeni protokoller imzalanacak. Özellikle Milli Eğitim bakanlığına ulaşıp , hayvan ve çevre haklarını doğru düzgün ders kitaplarına aldırabilirsek başka bir kilometre taşına imza atmış olacağız. Yasanın değişmesi için 2004ten beri devam ettiğimiz koşu ise bir maraton olduğu için ısrarlı takibimiz yazışmalarımız görüşmelerimiz  daima olacak. Gönül isterdi ki bakımevlerine daha çok yardım edelim. Onlar için de bağışçılarımızın desteği ile bütçeler yaratmaya çalışıyoruz ama asıl iş hep dediğimiz gibi uyuyan devlet mekanizmasını harekete geçirmek.

Röportaj kısaltılmış olarak 01/10/2011 tarihinde SABAH gazetesinde yayınlanmıştır. Buraya Tıklayınız

  • 2011 Yılında Hayvan Hakları
  • 2011 Yılında Hayvan Hakları