BASINDA HAYTAP

Haytap 10 yılda neler yaptı ? Atlasglobal Eylül 2018 ayı sayısı

AHMET  KEMAL ŞENPOLAT

“Zihniyet devrimi hiç kolay olmadı”

GEÇTIĞIMIZ AYLARDA 10. YILINI KUTLAYAN HAYTAP’IN (HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU) BAŞKANI AHMET KEMAL ŞENPOLAT ILE BULUŞUP DERNEĞIN ÇALIŞMALARINI VE MÜCADELELERINI KONUŞTUK. NICE 10 YILLARA HAYTAP!

RÖPORTAJ: IŞIL KAYNARKAN

FOTOĞRAF: HAKAN AYDOĞAN

 

 

Temmuz ayında 10. yılınızı kutladınız. Biraz bahseder misiniz, nereden başladınız ve neler değişti bu zaman zarfında?

Yola ilk çıktığınızda, bu dernek 10 yıl sonra şu markalarla çalışacak, şu kadar bağış toplayacak, bu kadar hayvana yardım edecek, politikacılarla görüşebilecek, rol model sanatçılarla çalışacak gibi hayalleriniz oluyor. İlk önce çevrenizi, arkadaşlarınızı bu hayale inandırmaya çalışıyorsunuz. Onlar da tabii ki inanmıyorlar! Çünkü o zamana kadar yüzlerce benzer dernek kurulmuş, kapanmış; güvensizlik oluşmuş. Dernekleri marka haline getirebilmek çok zor bir iş, bu yolda tutturuk bir karakterde olmak önemli. Ayrıca vahşet görüntülerine karşı dirençli olmanız; sinirlerinizin çelik gibi olması lazım. Bu 10 yılda bir şeyler değişti mi derseniz, evet değişti. En azından toplumdaki duyarlılığı arttırdık. “Zehirleyen belediyeler” haberlerinden “bir kap su veren belediyeler” aşamasına geldik. Sadece İstanbul’dakilerle değil, Anadolu’daki belediyelerle de haşır neşiriz; aslında onlarla daha yoğun çalışıyoruz. Hazırladığımız afişlerle hassasiyetlerini billboard’larda duyuran, su dağıtan belediyeler var artık Türkiye’de. Bu bir zihniyet devrimi ve gerçekleştirmek hiç kolay olmadı.

Peki hayvanat bahçeleri, sirkler, pet shop’lar konusunda durumlar nasıl?

Evet, hayvan hakları sadece sahipsiz kedi ve köpeklerle ilgili değil elbette. Bir yandan, kedi ve köpeklerle ilgilenen; mamalarını, sularını, kısırlaştırılmalarını düşünen bir ahali oluşmuş durumda. Öte yandan, biz “Hayvanat bahçesi açılmasın” deyip konuyu belediyelere de taşıdığımızda, henüz bundan pek bahseden yok.

Belki 10 yıl sonra, 20. yaşımızda belediyeler dahil herkesin gündeminde bu konu olacak. Belki “Hayvanları hapsederek nasıl da kötülük yapılmış” denecek ama bunun olması için o zamana kadar

da mücadeleye devam etmek gerekecek. Benzer şekilde sirkler de olmamalı artık. Belediyelerin, valiliklerin bunlara ruhsat vermemesi, sirklere hayvan satanların buna cesaret bile edememesi lazım. Hayvan hakları, bu başlıkların yanı sıra yunus parkları, pet shop’lar, faytonlar, at yarışları, mezbahalar, avcılık konularını da kapsıyor. Biz bunları da olabildiğince gündeme getiriyoruz. Sahip olduğumuz marka değeriyle yapıyoruz bunu. Yola çıktığımız ilk dönemde “Yunus parkı, hayvanat bahçesi olmasın” diyemedik; birinci kurdan yani kedi ve köpek haklarıyla işe başladık biz! Haklarla ilgili hangi konu olursa olsun sürekli söyleyip nedenlerini anlattığınızda ancak altı-yedi sene içerisinde etkisini görmeye başlıyorsunuz.

 

Uzun zamandır gündeminizde olan İstanbul Adalar’daki fayton konusunda hangi aşamaya geldiniz?

Fayton konusunu ilk olarak 2010 yılında açmıştık,

tek tük konuşuluyordu ama kesinlikle gündemde değildi. Faytonun yasaklanması gerektiğini, o yılki 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde, Kadıköy ve

Adalar Belediye Başkanı’nın huzurunda söylemiştik. İşte o günden beri sürekli “fayton atları”

demeye devam ettik ve hayvanseverlerin ilgisini çekmeye başladık. Sonra bu çıkışlarımızın bir kamuoyu yarattığını görünce, geçtiğimiz Haziran ayında Büyükada’da bir buluşma düzenledik.

Burada toplanan ve bu konudaki tepkilerini ortaya koyan herkes konuyla ilgili görüşlerini de birer kağıda yazdı. Biz de bunları İstanbul

Büyükşehir Belediyesi’ne ve Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’ne götürdük. Belli bir noktaya kadar da geldik. 3-4 yıla kalmadan bu konuda iyi bir sonuç alacağımızı düşünüyorum.

Sık sık duyduğumuz Kabahatler Kanunu’ndan da bahseder misiniz biraz? Hayvanlara yönelik

işlenen suçların Kabahatler Kanunu kapsamından çıkarılması konusunda ne gibi gelişmeler yaşanıyor?

Biz hukuk kısmını biraz basitleştirdik, reklam ve

halkla ilişkiler çalışmalarını bu konu üzerinde kurgulamaya çalıştık. Kabahatler Kanunu’nu anlatırken, kapalı yerde sigara içince de hayvana işkence yapınca da aynı para cezası alınıyor dediğimiz zaman bunu herkes anlayabiliyor.

Dolayısıyla konuyu daha anlaşılır kılmaya ve gündemde tutmaya devam ediyoruz. Öte yandan, hayvansever vatandaşlarımız bu konularda anında çözüm istiyor. Ama maalesef bürokrasi o kadar hızlı işlemiyor. Yasa değişecek ama istediğimiz gibi mi değişecek bilmiyorum. Hayvanlara yönelik suçların Kabahatler Kanunu’ndan çıkarılması gerektiğini ilk kez 2004 yılında yazdığım bir yazıda zikretmiştim; aradan 14 yıl geçti, hâlâ aynı şeyi söylüyorum. Sosyal medya ve online imza toplama sayfaları üzgünüm ki bir işe yaramıyor. 10 bin online imza toplanacağına, 10 bin adet kartın veya mektubun İBB’ye postalanması daha çok etkili bence. Bir tweet atınca her şey çözülmüyor maalesef; rol model sanatçılar sosyal medyada duyarlılıklarını paylaşınca da… İnsanlar harekete geçseler, bizimle birlikte en ufak bir şey yapsalar daha güçlü olacağımıza eminim.

“2010 YILINDAN BERI HAZIRLANAN HAYTAP TAKVIMLERIMIZDEN ELDE EDILEN GELIR TOPL AM 400 BIN LIRA YI BULDU. BU GELIRLE SAHIPSIZ HAYVANLAR IÇIN KULÜBELER YAPILIYOR,RÖNTGEN CIHAZLARI ALINIYOR, BAKIM EVLERI ONARILIYOR… VE BU HARCAMALARIN TÜMÜ WEB SAYFAMIZDA FATURASINA KADAR YAYINLANIYOR. ” “2010 YILINDAN BERI HAZIRLANAN HAYTAP TAKVIMLERIMIZDEN ELDE EDILEN GELIR TOPLAM 400 BIN LIRAYI BULDU. BU GELIRLE SAHIPSIZ HAYVANLAR IÇIN KULÜBELER YAPILIYOR, RÖNTGEN CIHAZLARI ALINIYOR, BAKIMEVLERI ONARILIY OR… VE BU HARCAMALARIN TÜMÜ WEB SAYFAMIZDA FATURASINA KADAR YAYINLANIYOR. ”

 

“YURT DIŞINDAKI GIBI HAYVAN POLISLERIMIZ, AMBULANSLARIMIZ, KALABALIK EKIPLERIMIZ VE CALLCENTER’LARIMIZ YOK. BELKI 20 YIL SONRA BUNLARA DA SAHIP OLURUZ. ”

 

Röportajımızı güzel şeylerden söz ederek bitirelim. Eğitim tiyatronuzdan bahseder misiniz?

Derneğimizi ve çalışmalarımızı anlatmamız

için okullardan talepler geliyordu ama yetişemiyorduk. Hâl böyle olunca biz de profesyonel olarak önce İstanbul’da Moda Sahnesi, sonra da tiyatro grubu Park Çocuk ile

birlikte çalışmaya başladık. Hayvan haklarına dair Türkiye’deki tek tiyatro oyunu olan Bremen Mızık-çıları, ilkokul çocuklarının anlayabileceği bir dilde sahneleniyor.

Tiyatromuz, geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında Gaziantep, Bitlis, Tatvan, Muş gibi birçok şehre turneye gitti. Çocuklara bu yaşta verilen eğitim çok önemli. Daha şimdiden hayvanat bahçesi ve sirkin kötü bir şey olduğunu bilecek, büyüyünce de petshop’tan hayvan almayacaklar belki…

 

Bremen Mızık-çıları eğitim tiyatrosunun ilkokullarda sahnelenmesi için sponsor olabilirsiniz.

 

haytapshop.com’dan alışveriş yapabilirsiniz. haytapshop.com’dan ve D&R, İnkilap, Remzi gibi kitap-kırtasiye mağazalarından HAYTAP takvimlerini satın alabilirsiniz.

Otel rezervasyonlarınızı sosrooms.com sayfasından gerçekleştirebilirsiniz.

fonzip.com/haytap/bagis

web sayfasından online bağış yapabilirsiniz.

Bremen Mızık-çıları eğitim tiyatrosunun ilkokullarda sahnelenmesi için sponsor olabilirsiniz.

haytapshop.com’dan alışveriş yapabilirsiniz. haytapshop.com’dan ve D&R, İnkilap, Remzi gibi kitap-kırtasiye mağazalarından HAYTAP takvimlerini satın alabilirsiniz.

Otel rezervasyonlarınızı sosrooms.com sayfasından gerçekleştirebilirsiniz.

64 GLOBER EYLÜL - SEP TEMBER