KÜRK GERÇEĞİNDE YAPTIKLARIMIZ

HAYVAN- CAN DÜNDAR

Çocuklar arasında yeni bir salgın var:
Süper kart...
Oyun basit:
Süper kart desteleri konulu ve fotoğraflı... Diyelim vahşi doğa kartlarıyla oynuyorsunuz. Her bir kartın üzerinde bir hayvanın fotoğrafı ve özellikleri var: Boyu, ağırlığı, uzunluğu, hızı, yırtıcılığı... Bu özelliklerin her birinin de bir birim puanı var. Daha fazla puanı bulan, kartı alıyor. Tüm kartlar bir elde toplanınca oyun bitiyor.
Geçen gün oğlumla oynarken elimde son bir kart kalmıştı. Onun elinde Büyük beyaz köpekbalığı vardı. Yırtıcılık puanı 9...
Beni bitirdiğini sanıyordu. Gururla kartıma bakıp gülümsedim:
Benimkinin yırtıcılık puanı 10...
Köpekbalığından daha yırtıcı hayvan ne ki? diye baktı oğlum...
Kartımı gösterdim.
Üzerinde, avını sırtlamış bir Homo sapiens fotoğrafı vardı.
Yani insan...


* * *
Yeryüzünün en vahşi hayvanının insan olduğuna hâlâ inanmayan varsa lütfen internette http://www.strasbourgcurieux.com/fourrure/ adresine girsin ve dayanabilirse sitedeki filmi izlesin.
Ben çevreci arkadaşların tavsiyesiyle izledim ve pişman oldum.
3 dakikalık bu film, insanoğlunun milyonlarca yıllık medeniyet yürüyüşünün onu nasıl başladığı noktaya, vahşi bir dağ adamı konumuna getirdiğini belgeliyor.
Filmin başında Çin’de kalabalık bir pazar yeri görünüyor. Parlak tüylü köpekler, kurtlar, samurlar daracık kafeslerde delirmiş gibi çığlık atıyor.
Sonra insan kılıklı bazı hayvanların sopalarla onların başına vurmasını, bacaklarından tutup yere çarpmasını ya da çengele asıp bıçakla diri diri derisini yüzmesini izliyorsunuz.
Evet, diri diri...
Postalıyla bir vahşi köpeğin boğazına basıp arka patisinden başlayarak canlı hayvanın postunu etinden ayıran insan, homo sapiensin yırtıcılık puanına hak verdiriyor.
* * *
Bunu görüp hayvan haklarından bihaber barbar doğululara küfredebilirsiniz.
Ama Batı’nın dev hayvancılık şirketlerinin aynı barbarlığı modern bir görünüm altında ve kitlesel düzeyde yaptığını unutmamak gerek...
Peter Singer’in Hayvan Özgürleşmesi (Ayrıntı, 2002) kitabında verdiği örnekler çağdaş insanın vahşiliğinin birer belgesi adeta:
Etleri yumuşak ve açık renkli olsun diye doğar doğmaz bir tahta hücreye boynundan zincirlenen ve hareket etmesine izin verilmeden yattığı yerde beslenerek 16 hafta sonunda kesilen süt buzağıları...
Penceresiz sınai kümeslerde üst üste yığılan, sürekli ışık altında olmanın hırçınlığıyla çevreye zarar vermesin diye gagaları giyotinle budanan ve asıl ömrü 7 yıl iken, 7 haftada kesime gönderilen tavuklar...
Zincirlendiği daracık bölmede kalkmasına bile izin vermeden ve en az yemle beslenerek gebe kalma, doğurma, bebeklerinden ayrılma, yeniden gebe kalma döngüsünde bir yaşam süren damızlık domuzlar...
Gün ışığı görmeden, toprağa ayağı değmeden hayatlarının her anında acı çekerek yaşatılan ve vahşice öldürülen milyarlarca hayvan...
* * *
Bugün dünya çevre günü...
Ve biz, çocukluğumuzun şarkısındaki Ali Baba’nın neşeli çiftliğinden çok uzağız.
Dileyelim ki bugün, kürkü için hayvanlara zulmedenlerin, daha çok kâr dürtüsüyle vahşet çiftlikleri kuranların, ucuz işgücü ve barbarlığa dayalı bir ekonomiyle dünya devi olmaya hazırlananların lanetlendiği, hayvan haklarının tartışıldığı bir gün olsun.can.dundar@e-kolay.net

http://www.thepetitionsite.com/takeaction/395884823

  • HAYVAN- CAN DÜNDAR