BEKİR COŞKUN KÖŞESİ

Veteriner... (1)

BİZLER yüreğimiz yandığında hep onlara koştuk. Kimi zaman kucağımızda bir yaralı leylek vardı, kimi zaman bir hasta kedi yavrusu, kimi zaman evimizin köpeği.

Ama onlar hiçbir zaman kutsal mesleklerinin yüceliğini anlayamadılar.

Uygar ülkelerde her evin -ailenin doktoru gibi- bir de veteriner hekimi olduğunu, düzenlenen gecelere onların şeref konuğu olarak çağrıldıklarını, veteriner hekimlerin oralarda en iyi para kazanan, en iyi yaşayan, en güzel evlerde oturan, en gözde insanlar olduğunu göremediler.

*

Çünkü bizimkiler, görevlerinin yaşatmaktan çok öldürmek olduğunu düşündüler.

Binlerce belediyede "öldürme ekiplerini" onlar kurdular. Veteriner hekimlerin imzası olmadan belediyeler zehir alamazlar ve hayvanları öldüremezler. Zehir satan bir şirketteki dosyayı gördüğümde inanamadım, tüm talep yazılarının altında bir veteriner hekimin imzası vardı.

Üniversite hastanelerinde o insanlık suçu deney hayvanlarını onlar kontrol ediyorlar. Misal; bir sevimli köpeğin iç organlarına alkol enjekte edince organların ne kadar zamanda çürüdüğünü "deney" olarak sunabiliyor veteriner hekim, bunu duyan Batılı meslektaşları "Durdurun bu vahşeti, neyi ispatlamak istiyorsunuz?.." diye kıyamet koparıyorlar.

Veteriner hekim yeminini okuyun, içinde hayvan sevgisi yok...

İşte; kurban vahşetinde de seslerini duyan olmadı, arkasından yaşanan kuş gribinde insanların bilinçsizce hayvanlara düşman kesilmesinde de...

Vicdanı olan herkes, hayvanlara yapılan bu haksızlığa tepki gösteriyor, veteriner hekim örgütlerinden "tık" çıkmıyor.

*

Elbette bizim zor günlerimizde koştuğumuz, dili olmayan canlılara şifa dağıtan "gerçek veteriner hekim" dostlarımız var, çağdaş ve donanımlı özel hastaneler-klinikler var, Bursa Veterinerlik Fakültesi gibi bilim yuvalarımız var, Taner Dodurga gibi tek başına mücadele eden bilip bilmediğimiz veteriner hekimler var, onları ayırıyorum...

Ama içinde "hekim" gibi kutsal bir sözcük olan meslek, benim gibi hayvanları seven bir yazarın köşesinde böyle mi yer almalıydı?

Bıçak kemiğe dayandığı için yazıyorum.

Bizler için veteriner hekimler, kendi doktorlarımızdan daha önemlidir.

Çünkü bizler bir sevgi uğruna kendi sağlığımızı, huzurumuzu, mutluluğumuzu götürüp attık.

Tüm bu ilkel görüntülerin ilk sorumlusu veterinerlik fakültelerindeki dekanların, profesörlerin, hocaların artık çağdaş "hekim" yetiştirmelerini diliyorum.

"Kasap" değil...

 

BEKİR COŞKUN

 

Hürriyet - 29/1/2006

 

Bu yazı üzerine veteriner hekimler odası kızdı. Bekir Coşkun devamında şu yazıyı yazdı. ( tıklayın )