PARLAMENTODA HAYTAP OLARAK NELER YAPIYORUZ ?

Araştırma önergemiz Meclis kürsüsünde okundu!

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 13.05
8 Nİsan 2010

BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Harun TÜFEKCİ (Konya)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 84’üncü Birleşimini açıyorum.

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakika süre vereceğim...

Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:

  

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sokak hayvanlarının ıslahı sorununun araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük’ünün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Necati Özensoy                                                      (Bursa)

2) Hamza Hamit Homriş                                               (Bursa)

3) İsmet Büyükataman                                                 (Bursa)

4) Beytullah Asil                                                        (Eskişehir)

5) Şenol Bal                                                               (İzmir)

6) Hasan Çalış                                                           (Karaman)

7) Oktay Vural                                                           (İzmir)

8) Mustafa Enöz                                                         (Manisa)

9) Abdülkadir Akcan                                                   (Afyonkarahisar)

10) Cemaleddin Uslu                                                   (Edirne)

11) Hasan Özdemir                                                     (Gaziantep)

12) Mümin İnan                                                          (Niğde)

13) Behiç Çelik                                                          (Mersin)

14) Sabahattin Çakmakoğlu                                           (Kayseri)

15) Gürcan Dağdaş                                                      (Kars)

16) Rıdvan Yalçın                                                       (Ordu)

17) Mehmet Günal                                                      (Antalya)

18) Murat Özkan                                                        (Giresun)

19) Emin Haluk Ayhan                                                 (Denizli)

20) Yılmaz Tankut                                                      (Adana)

21) Cumali Durmuş                                                     (Kocaeli)

22) Muharrem Varlı                                                     (Adana)

Gerekçe:

Sokak hayvanları, ülkemizde, toplum sağlığını tehdit etmenin yanında uğradığı kötü muameleyle kamuoyu vicdanını sızlatan, yıllardır çözülememiş bir sorundur.

5199 sayılı Kanun, içeriği ve uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yetersiz kalmaktadır.

Kısırlaştırma, sokaktaki hayvan popülasyonunun azaltılmasında bilimsel ve vicdanı yönden en uygun yöntemdir fakat tek başına yeterli değildir. Sokak hayvanı sorununun en temel nedeni, yurt dışından kaçak olarak getirilip pet-shoplarda satılan ve istatistiklere göre yüzde 70’i sokağa atılan hayvanlardır. Bu hayvanların üremesiyle caddeler, barınaklar binlerce hayvana kucak açmak zorunda kalmıştır. Ayrıca, pet-shoplar, sattıkları hayvanların aşı ve tedavilerini gerektiği şekilde yapmadığından ve yeterince denetlenmediğinden, halk sağlığını tehdit etmektedir.

Dolayısıyla, yurt çapında belediyelerce yapılacak etkin kısırlaştırma çalışmalarının yanında, tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi pet-shoplarda hayvan satışı yasaklanmalı, gümrüklerin denetimi artırılmalı, süs hayvanı ithalatına bir süre yasak getirilmelidir. Aksi takdirde belediyeler kısırlaştırma için seferber ettikleri iş gücü ve maddi kaynağa rağmen çözümsüzlükten kurtulamayacaklardır.

Sorunun bir ayağını da vatandaşların bilinçsizliği oluşturmaktadır. Eğitim çalışmalarıyla vatandaşlar bilinçlendirilmeli, barınaklardan ve sokaklardan hayvan sahiplenmeleri teşvik edilmelidir. Okullarda STK ve MEB iş birliğiyle eğitim programları düzenlenmeli, çocuklara hem kendilerini korumaları hem de sokak hayvanlarına zarar vermemeleri için, hayvanlara nasıl davranmaları gerektiği anlatılmalıdır.

Bunun yanında, terk etmelere karşı caydırıcı olması açısından hayvanlara çiplenme zorunluluğu getirilmeli, terk edilen hayvanların sahiplerine, hayvanların kimlik ve sağlık bilgilerinin yer aldığı bu çipler vasıtasıyla ulaşılarak yüksek cezalar ödetilmeli, bir daha hayvan edinmeleri yasaklanmalıdır.

Bugün 5199 sayılı Kanun’da yasak olmasına karşın, Zabıta Kanunu’yla belediyelere, kuduzdan sadece şüphe duyulması hâlinde bile zehirleme imkânı verilmesi büyük bir çelişkidir. Oysa bilimsel çalışmalar göstermektedir ki zehirlemelerle hayvan nüfusu ilk anda azalmakla birlikte, geride kalan hayvanlar daha kolay beslenme ve üreme imkânı bulduğu için hayvan nüfusu en kısa zamanda eskisinden çok daha büyük bir miktara ulaşmaktadır. Bir çift köpekten beş yılda 60 bin köpek ürediği göz önüne alındığında, belediyelerde ve belediye sınırları dışındaki, tarım ve hayvancılıkla geçinen il, ilçe ve köylerde etkin kısırlaştırma uygulanması, şimdiye kadar sokak hayvanı sorununu çözmekte hiçbir şekilde etkili olmayan, aynı zamanda millî medeniyet düzeyimiz açısından bir yüz karası olan zehirlemelerin acilen durdurulması gerektiği çok net bir şekilde görülmektedir.

Diğer taraftan, otoyollarda veya şehir içinde trafik kazasına uğramış veya hasta ruhlu kişiler tarafından işkence edilmiş hayvan görüntüleri kamuoyunda tedirginlik yaratmaktadır. Birçok ünlü sen katil ilk cinayetlerini hayvan öldürerek işlemişlerdir. Hayvana tecavüz eden birinin, fırsatını bulduğunda engelli bir insana veya bir çocuğa tecavüz etmesi an meselesidir. Dolayısıyla toplum huzuru ve güvenliği için hayvanlara karşı işlenen suçlar, tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Kabahatler Kanunu kapsamından çıkarılmalı, Ceza Kanunu kapsamına alınmalıdır

Vatandaşların sokak hayvanlarıyla ilgili en büyük iki sıkıntısı hayvanlara karşı duydukları tedirginlik ve idari mekanizmaların görevlerini yerine getirmemeleri sebebiyle zor durumdaki yaralı hayvanların tedavilerini kendilerinin üstlenmek zorunda kalışlarıdır. Bu nedenle belediyelerin hayvan ambulansı, bakımevi ve tedavi merkezlerine kavuşturulması, acil bilgi ve destek alınması gereken durumlar için çağrı merkezleri ve yerel hayvan koruma görevlilerinin istihdam edildiği mahallî bilgi gişeleri kurulması gerekmektedir. Yine, çevreyi kirleten, vatandaşları rahatsız eden veya köpeklerini dövüştüren hayvan sahiplerine yüksek cezalar uygulanmalı, bunun için gerekirse kolluk güçleri yetkilendirilmelidir

Gönüllülerin yardım ve gözetiminde yavru ve sakat hayvanlara hizmet vermesi gereken bakımevlerine ödenekleri verilmeli, hayvanlar belediye üzerine kaydedilerek veteriner işleri müdürlüklerinden sorgulanabilmelidir.


HAYTAP’IN NOTU : HAYTAP’ın Türkiye’deki hayvan haklarına bakış açısı ile birebir örtüşen ve can dostlarımızın refahının daha iyi bir seviyeye gelip yasal düzenlemelerin eksiklikleri meclis kürsüsünden bizlerin belirlemiş olduğu tesbitler doğrultusunda vurgulanması bizleri oldukça gururlandırmıştır. Bu vesile ile Bursa Milletvekilimiz sayın Necati Özensoy başta olmak üzere bu araştırma önergesine imza atan ve mecliste okunmasını sağlayan diğer tüm milletvekili arkadaşlarına ; yıllardan beri görmezden gelinen  sorunu meclis kürsüsüne taşıdıkları için bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Umarız bu çaba ve ortak çalışmalar bu konuda  bir çok enerjinin ve dalganın da başlamasına yasanın kabahatler kanunu kapsamından çıkması başta olmak üzere , ulusal çapta eğitim çalışmalarının hız kazanmamasında   önemli bir ivme olacaktır.

  • Araştırma önergemiz Meclis kürsüsünde okundu!
  • Araştırma önergemiz Meclis kürsüsünde okundu!