DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

Bir Yanda Rodrigo, Diğer Yanda Kendini Özgür Sanan Köleler Ülkesi!

Baba , sana her zaman müteşekkirim
Çünkü  Kemalist düşünce ile yetiştirdin beni.

Deniz
 

 

O , idealleri uğruna ölenlerden biriydi. O , üniversite mezunu  bile olamamıştı. Bir profesör ya da doçent hiç değildi. Ölüme giderken yazdığı bu satırların ardında devletin kendisine vermiş olduğu bir paye ya da bir makam olmadığı gibi bu sözleri söylemek için çok büyük üniversetelerden fahri  doktoralık ünvarnları da almamıştı.

İpe giderken Rodrigo’nun meşhur gitar konçertosunu dinlemek isteyecek kadar ince ruhlu bir idealistti. Onun karşısındaki zihniyet , geçmişten alınması gereken bir intikamın ancak ve ancak onların yok edilmesi  ile sağlanabileceği şeklindeydi. Bir yanda Rodrigo , diğer yanda ölüm çığlıkları atan hukukçular. Bir yanda bir insan bile öldürmemiş , Mustafa Kemal’in yolunda giden , 6.  filoya İstanbul’u dar eden zihniyet , öbür yanda yabancılarla işbirlikleri teşhir oldukları için adaleti sağlamaya çalışan zihniyet.

Mevcut  iktidarlara bakınca karşımızda yıllardan beri aslında duran fakat dili olup da söyleyemeyen , Kemalizmi asla akıllarının ucundan bile geçirmeyen , oy kaybetmemek  için Mustafa Kemal’ in devrimlerinden sapmayı çağdaşlık diye yutturan bir ton keram-ı zevat olduğunu görememek ne kadar acı.  Bir yanda  ulusal değerlere saldıran profesör , savcı , gazeteci.. diğer yanda idealist gençler bir yanda mevcut sistemin bozulmaması için mücadele eden modern yaşlılar , diğer yanda hayatlarını bağımsızlığa adayan mert ve cesur gençler !  Sistemle barışık olup , mevcut durumun bozulmaması için içinde heyecanı kalmamışların ödülleri  sokakların , caddelerinizin adlarında aksırıncıya tıksırıncıya kadar bu karşı devrimcilerin , işbirlikçilerin , Kemalizmden nefret edenlerin isimleri ....

Öte yandan hiçbir  caddenin, kültür merkezinin , üniversitenin , lisenin , havaalanın adı Aziz Nesin , Sabahatin Ali , Uğur Mumcu , Ahmet Taner Kışlalı, Deniz Gezmiş, Kubilay , Hasan Ali Yücel , Doğan Öz ,  İsmail Hakkı Tonguç , Nazım Hikmet , Ruhi Su olamaz. Bu kadar heyecanlı ve idealist insanı sistem kaldıramaz çünkü. Olanlar da sizi yanıltmasın zaman içinde onları kaldırırlar.  Geçici olarak oraya koyulmuştur. Başlar ayak , ayaklar baş olmuştur bu ülkede 1950lerden beri. Kemalizm ilkelerini savundukları için , onlar vurulmuş , onlar asılmış , onlar sürülmüş , onlar öldürülmüştür . Bir  kuvayı milliye destanını onlar yazamamışlar , Çanakkale Destanını onlar gibi söyleyememişlerdir.  Onlar ki Mustafa Kemal’in devrimcilik ruhunu benimseyememişler , Mustafa Kemal’i kadar  anlayamamışlardır.

Oysa , Mustafa Kemal’ in yolunda olmayan , sistemin ve düzenin bozulmasını istemeyen bir çok zatı muhteşemler (!)  fakat özünde  Mustafa Kemal’e bizzat karşı olanlar ruhlarımıza kadar sinmiştir. Onlar ordudan atıldıktan sonra bile rahatça iş bulmuşlar , kemalistlere soruşturma açanlar arkalarını malum yerlere dayamışlar, sokaklara havaalanlarına binalara isimlerini verdirmişlerdir. Oysa ülkemiz mert insanı , cesur insanı , dürüst insanları sever. Ne demişti karadenizli bir vatandaşımız ‘’ karadeniz uşağı ABD’ye uşak olmayacak’’ ..bundan güzel tanım olur mu ?

Ölüme giderken Mustafa Kemal’i düşünen bu gençlerden iktidar korkar hep , onların yaşlarından değil fikirlerinden , bağımsızlık aşklarından korkar. Korkanlar ise kimlerdir ? Memleketi muhafazakar , liberalist , hafif laik ıslımlı islami düşünceye yaklaştırıp anayasayı bir kereceğine  de olsa delmeyi marifet sayanlar.

Demekki okullarda , fakültelerde öğretilen bilgiler ile okutulmuş insan olmak ile okumuş olmak arasındaki fark... demekki profesör olmak , bakan olmak değil marifet……marifet ideallerin olduğu heyecanın olduğu kitlelerin kalplerine kitaplarına kütüphanelerine türkülerine gönülden girebilmek …

Ne demiştik , bir yanda  Rodrigo dinleyen bir genç ve mücadelesi , diğer yanda  papatyalar , prensler , hacılar , hocalar , bacılar , tarikatlar, kendini özgür sanan köleler .....bir yanda  6. filoya  karşı çıkanlar , Bir yanda ABD’  ye sınır komşusu olmak oradaki kardeşlerimizi ölümü için parlementoda kaldıran eller ?

Ve nerde bakan olmak başbakan  olmak  ya da  emir alan bir yargıç olmak  ? Nerde  idealleri olan heyecanları olan  “bir insan”  olmak?


4 Aralık 2006

 

  • Bir Yanda Rodrigo, Diğer Yanda Kendini Özgür Sanan Köleler Ülkesi!