DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

Zehirden Suya Giden Yol !

Hayvan hakları  savunucuları açısından yıllardır Türkiye’deki belediyeler , il tarım müdürlükleri üzerindeki genel kanı onların beraber yaşadığımız sahipsiz ve korunmaya muhtaç hayvanları  zehirlediği , tüfekle vurduğu , onları yok etmek için ekipler kurduğudur.Ülkemizde “mahallede şikayet var” diye neredeyse belediye ekiplerinin bu zavallıcıkları toplayıp öldürmediği , girmediği sokak yoktur. Oysa hayvanlarla beraber mutlu olarak yaşayan kişiler zaten durup dururken belediyeye telefon açıp “ ben hayvanlarla mutluyum onlara dokunmayın” diye bildirimde bulunmaz. Dolayısıyla istatistiklere , bir kişi bile hayvan istemiyorsa onun istemi geçer , onlarla bu dünyayı paylaşmak isteyen , bunu doğal gören birisi herhangi bir bildirimde zaten bulunmayacağı için belediye kayıtlarına ya da gazete haberlerine yansımaz.2004 yılında yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu her ne kadar sahipsiz hayvanlar bakımları yapıldıktan sonra alındıkları yere bırakılacak dese de , bu kanundan haberi olan belediye de olmayan belediye de gerek borca batık olduğundan , gerekse belediye hizmetlerinin öncelikle insanlara hizmet götürmek olduğunu düşündüğünden onların yaşadığı sorunlarla ilgilenmemeleri her açıdan işine gelir. Ta ki şikayetlerin dozu biraz artınca ya da sosyalleşmemiş kontrolsüz bir hayvan birisini ısırana kadar. İşte o zaman iç organların parçalanmasına neden olan striktinin denen o vahşi zehir devreye girer. Ya da pompalı tüfekle , kısırlaştırılmadığı için üremiş olan zavallı anneye tüfek doğrultulur.O zavallı  hayvanlar tabii ki de ne belediyenin önüne gelip aşılarının yapılmasını  isteyebilirler ne de kısırlaştırılmaları için kampanya düzenleyebilirler. Asıl görevini yapmak istemeyen belediyeler birkaç yıl sonra , sorunu vurarak ya da zehirleyerek çözemediklerinin farkına vardıklarında , bu sefer yeni modaya uyarak bu hayvanları ya barınaklara tıkarlar ya da ormanlara terk ederler.Hayvan hakları  konusunda uzman ciddi bir sivil toplum örgütünün yıllardır olmayışı , bu konuda yapılacakları idari mekanizmalara anlatamadığından ya da ortak akıl yürütülmesine izin vermeyen önyargılar olduğundan sahipsiz hayvanlara davranışımız  belediyedeki memurun vicdanına göre yürür .  
Oysa son aylarda Hayvan Hakalrı Federasyonun başlatmış olduğu  Sokak Hayvanlarına Bir Kap Su Ver Projesi görüyoruz ki bir çok belediye tarafından da sahiplenilmiş durumda. Muğla’nın Ortaca , Dalyan ve Göcek belediyeleri , Eskişehir Odunpazarı belediyesi , Balıkesir belediyesinin muhteşem bilboardları , İzmir Büyükşehir belediyesinin 40’ a yakın otobüs durağı işte bu çok kutsal ve ulvi görev için herkese çağrı yapmaktadır.Bu yaz dikkatle sokaklara dikkatle bakılacak olursa Manisa Alaşehir’den , Erzurum Çat’a kadar , Alaçatı’dan Mersin’e , İstanbul Sarıyer’den Adana’ya , Çanakkale’ye kadar bir çok hayat hakkına saygılı insan dükkanlarının kapılarına bir kap su ver kampanyasının afişleri insanlara , karşılıksız sevginin vefasını gözler önüne seriyor.
Bu sıcak günlerde su bulamayan zavallı sesi soluğu çıkamayan dostlarımıza el uzatıyor. Burada önemle belirtilmesi gereken asıl konu olan bireysel olarak ya da bir dernek olarak bir kampanya ile hayvan severlerin tatmini değil , tam tersine devletin bu kampanyaya ortak edilmesinin önemi olduğunu vurgulayalım. Yani ,devlet artık zehir veren , öldüren zihniyetten , su veren , hayat veren bir zihniyete doğru yavaş da olsa ilerliyor , bu konuda ciddi olarak çalışan bir stk ile işbirliği yapıyor , ortak paydada buluşuyor.Kampanya o kadar ilgi çekiyorki , kardeş ülke Yunanistan’daki dernekler dahi bu afişi Yunancaya çevirip , tüm sokaklarına asıyorlar , dil, din , milliyet , ırk gibi kavramlar hayat hakkının savunulmasında , suyun tüm canlılar için ne kadar önemli olduğu konusunda Türkiye’deki hayvan hakları federasyonu ile güçbirliği yapıyorlar.  
Zehir veren belediyelerden , su veren , onları düşünen belediyelere uluslararası  destek bile olacağını kim tahmin edebilirdi ?   
Bu sahipsiz hayvanlar açısından bir zihniyet devrimi değildir de , nedir ?

  • Zehirden Suya Giden Yol !
  • Zehirden Suya Giden Yol !