DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

İMDAT VEDAT !

---Yetişin çabuk burada yarın katliam başlayacak !

--Çabuk gelin öldürecekler !

--İhbar ediyorum benden günah gitti !

--Koskoca federasyonsunuz ne işe yararsınız ,hemen buraya otobüslerle çıkarma yapın !

--Siz burayı bilmiyorsunuz burası diğer yerlerden farklı!

--Aldığınız paraları ne yapıyorsunuz ? Gelip buradaki hali yerinde görün.

--Hemen diyorum hemen akıl verin ne yapalım ?

--Bana hiç mama da para da vermediniz. Tek başımayım burada. Zehirliyorlar diyorum size

--Size belediye başkanının telefonunu veriyorum , bir de siz arayın!

 

 

Bunlar yıllardır hepimizin duyduğu şikayetler , acil müdahele talepleri , devlete son dakikada ulaşıp problemi çözmek isteyen bir saat içinde alınan kararlarla güçsüz duruma düşmüş hayvan severin çaresizliğin fotoğrafı.

Oysa çözümün maliyeti sorunun külfetinden o kadar ucuzki.

Bir bilseniz…

Çözüm şu :  Başınız derde girince hemen sağa sola ihbar etmek olmadığını idrak etmenizden geçiyor.  Çözüm sizsiniz. Size sizin dışında kimse yardım edemez. Olsa olsa geçici olarak bir süre size palyatif çözüm olarak psikolojik destek olarak , doğru projeleriniz varsa biraz da maddi destek verebilir.

Kapınızın önündeki kedi köpeğe bulaşmadığı sürece sesinizi çıkartıp örgütlenmemiş ve sivil toplum örgütü ( STÖ) çalışmalarına uzak kalmışsanız , ekip çalışmasına giremeyip bulunduğunuz bölgede insanlarla bir örgütlenme yapamamışsanız , katliam gününe kadar belediye başkanın karşısına güçlenip daha çıkamamışsanız , inanın kimse o hayvanlara yardım edemez.

Evet o hayvanların kaderinden de siz sorumlusunuz. Çünkü hayvanseverin hayat kalitesi civarındaki hayvanların yaşam kalitesine de dokunur. Siz ekip çalışması içine girip uzun vadede bir şeyler başarmışsanız sizin sayenizde o hayvanlara hiç birşeycik olmaz. Kimse cesaret  edemez. Ama siz kendi başıma sokağımdaki  köpekler bana yetiyor , evimdeki kedilerle mutluyum , ötekiyle birlik olmama gerek yok diyorsanız işte gün gelir katliam boruları ötmeye başladığında yukarıdaki ihbarları yapar ve suçu size o anda müdahele etmediği ,sizin akut sorununuzu çözmediği için derneklere atarsınız. Halbuki asıl suçlunun siz olduğunu kabul etmek istemezsiniz.Hayvanların yaşadığı hayat kalitesi sizlerin uzun vadeli bakış vizyonunuz ve icracılığınızla doğru orantılıdır. Her konuda teoriyi çok iyi bilmeniz  ama pratik çözümler üretmemeniz , teoriyi uygulamaya dökmemeniz  ,  hayvan dostlara hiçbir şey kazandırmaz. O katliam , o içinden çıkılmaz problem bir gün mutlaka gelir , sizi bulur.

Kendi bölgenizde hayvanları mama ile beslemekten , sosyal medya üzerinden para dilenmekten ,  hayvanların kafasını mıncırmaktan öte halkla ilişkiler çalışmaları yapmadıysanız , belediyeler , tarım il müdürlükleri , valilikler , medya ve hatta bölgenin kalbur üstü kişileri ile lobicilik çalışmaları yapmadı iseniz , okullara girmeyi umursamadı iseniz , hayvanlar afişle broşürle doymuyor bana mama lazım mama diye baktıysanız , hayvan hakları ile ilgili bölgenizde çalışmalarınız son derece cılız kalmasını bile övünç kaynağı yaptıysanız , tüm dünyanız facebook sayfanızda numaratör saymak ise ,  zaten olası filizleri de zamanında budadınız ve yanınızda davanıza inanacak kimseyi bulamadınız demektir.

Örnek olarak bakın HAYTAP’ın geçtiğimiz on yıldaki çalışmalarına : Eğitim tiyatroları , şirketlerle ortak çalışmalar , (değil yerel belediyeler nezdinde girişimler ) Ankara nezdindeki lobicilik çalışmaları , gelir getiren projeler , ülke çapında özgün projeler , gelirlerin tamamıyla dernek ayırmaksızın ülke çapında dağılımındaki şeffaflık , devlet kurumları ile imzalanan protokoller , kitaplar , eğitim dvdleri , ekip çalışmasına yatkın doğru insanlar , sadece kedinin ve köpeğin değil , hayvanat bahçesinden kurtarılan ayılar , mahkemelerde açılan davalar , ulusal çaptaki tvlerin , ulusal temsilcilerin eğitim toplantıları , gazetelerin ,dergilerin sürekli kullanımı , ansikkopedi gibi çalışan web sayfaları , hangi partiden olursa olsun siyasilerle sürekli olarak bağlantı kurma , farkındalık çalışmaları ve benzeri onlarca birbirini taklit etmeyen orjinal çalışma…Yani emek , yani dolu dolu tuturuk olmalı enerji ve bunun ekip arkadaşlarınızla egonuzu bastırarak paylaşma bilinci.

Bunları yapmazsanız ertesi günü olacak katliamı durduramazsınız. Kimse de size yardım edemez!

Evet yanlış dernekler, yanlış insanlar mutlaka karşılaşmışsınızdır.  Ama bunu sakın ha bahane olarak kullanmayın. Her yerde olabilen bu sorunu aşmak için bile mücadele etmedi iseniz o hayvancıkların ahı var üstünüzde. En azından oradaki belediye başkanı kadar sorumlusunuz fayton atlarından , zehirlenen hayvanlardan , sirklerden , deve güreşlerinden  , bakımevindeki yanlış kadrolaşmalardan …

Hiç yağ gibi üste de çıkmayın  , o hayvanların vebalinden de siz sorumlu olursunuz.

Hem bu çalışmaları yapmak zor , hem böyle sıkıntıya gelemem , hem STÖ çalışmalarına katılmam  ...

 

Fakat sıkışınca da İMDAAAT VEDAT !..

22/5/2019

 

 

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler ayrıca 111 Soruda Hayvan Hakları adlı kitaba da bakabilirler