DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

Kuduz Aşını Sen Neden Yaptırmadın Ey Köpek ? -2006

Kuduz ve hatta uyuz hakkında her sene Türkiye’nin bir yerinde talihsiz dramlar yaşanıyor . Yetişkin insanlar , çocuklar , bebeler aramızdan ayrılıyor..Maalesef  insanoğlunun yapmak istemediği görevinin acısını yine zavallı hayvanlarla beraber masum insanlar  çekiyor. Tüm uyarılara rağmen zamanında konuya ilgisiz yetkililer tarafından yapılmayan aşılar ve bakımlar bir anda ülkenin bir yerinden yürekleri ağızlara getiren haberlere neden oluyor. İstiyorlar ki hayvanlar yürüyerek kliniğe gitsinler her sene aşılarını yaptırsınlar , vergilerini verdiğimiz devlet memurları da maaşlarını tıkır tıkır alsınlar..bir kuduz aşısının maliyeti  bir ytl (1 YTL )iken bunu bile yapmayan , ama katliam emrini rahatlıkla veren bir toplumda yaşamaya mahkum olmamız isteniyor.

BELEDİYE veterinerlerinin ve ilçe tarım görevlilerinin, buna bağlı olarak BELEDİYE BAŞKANININ , İL TARIM MÜDÜRÜNÜN , VALİNİN ve KAYMAKAMIN görevlerini ihmal etmeleri, devlet tarafından milyonlarca olarak üretilen ve hizmete sunulan KUDUZ AŞILARINI görevlilere yaptıramamaları nedeniyle KUDUZ çıktığı ifadesiyle köpekler toplanmaya başlanıyor ve göz açıp kapayana kadar insan sağlığını korumak adına katlediliyor...bunun yetkisini de 3285 sayılı yasadan alıyorlar...hatta 5199’dan ...evet yanlış okumadınız ...5199 sayılı hayvanları koru-ma kanunundan.. ve daha da vahimi suçu garip sokak hayvanlarının üstüne atmakta hiçbir ahlaksızlık görmüyorlar...Sanki kuduz olmak o hayvanların suçu..Sanki o hayvanlar zamanında tarım il müdürlüğünün kapısına dayanıp bu aşıları yaptırmadıklarından bu felaketler başa gelmiş gibi kamuoyunu yılllardır yanlış bir şekilde yönlendiriyorlar..Halbuki yasayı işlerine geldikleri gibi yorumlamalamaları , saklandıkları o görev zırhının altında çok işlerine geliyor...


Aslında kuduz  hastalığının çıkmasına kendileri neden olduğunu kabul ettirebilsek , yani açıkça sizler , TCK ya göre bu aşıları zamanında yapmayarak zaten görev ihmalini baştan oluşturdunuz , görevinizi yerine getirmediniz onun için insan çevre ve hayvan sağlığını siz tehlikeye attınız ey yetkililer diye anlatabilsek , diye bunu duyurabilsek ....çok şeyi değiştireceğiz..


Mağdurlardan birisinin idare mahkemesine tam yargı davası açması devletin sorumluluğunu kesin olarak ortaya koyacak aslında. giden canı geri getirmeyecek belki ama görevini yerine getirmeyen , vergilerimizi değerlendiremeyen devletin görevlileri bundan dolayı kesinlikle sorumlu olacaklar.


Oysa , bu zırha sığınmış devlet görevlileri sanki istiyorlar ki hayvancağız her yıl belirli dönemlerde ayaklarına gelsin aşısını olsun...!  Armut piş ağzıma düş...ama kazara da kuduza yakalanırsan tüm arkadaşlarını önce insan mantalitesi ile acımasızca hastalığa yakalandıklarına bakılmaksızın öldürmek ve bunu bu insanlara hizmet ediyoruz biz diye KAHRAMANCA ANLATMAK...Çok sıkıştıklarında da  ödeneğim yok demek .


Bu konuyla ilgili hassasiyetimi uzunca süredir anlatmaya çalışıyoruz. 5199 sayılı yasanın UNUTULMUŞ ARKALARDA KALMIŞ  BİR MADDESİNİ AŞAĞIYA AKTARIYORUM.

LÜTFEN DİKKATLE OKUYUN :


Saklı hükümler
MADDE 31. - 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu, 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu ile 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu hükümleri saklıdır.


YASANIN BU MADDESİNİN DEĞİŞTİRMEK İSTEMEMİZİN NEDENİ VE GEREKÇESİNİ İSE ALTERNATİF YASA TASLAĞINDAN BURAYA TEKRAR GEÇİYORUZ :


3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunhayvan itlafını kanunl hale getirmektedir ve bu kanunun ruhu ile diğer kanun çelişmektedir. 3285 sayılı Kanunun ilgili maddelerinin kaldırılması halinde özellikle bu Kanunun  6.maddesinde olması gereken alternatif yöntem anlatılmıştır.  Anılan kanunun ilgili maddeleri, asıl amacı hayvanları korumak olan bu kanun ile tamamen çelişmekte, hayvan haklarını bir “şüphe”uğruna yok saymakta ve acımasız bir kıyıma dönüşebilecek harekete neden olmaktadır. Bu  nedenle 3285 sayılı Kanununbu maddeleri  kaldırılmalıdır. Amaç hayvanları ortadan kaldırarak çözüme ulaşmak değil , bilakis onlarla beraber toplumsal çözüm sağlamaktır.  Bunların yerine kaim olmak üzere zaten bu kanunun 6. maddesinde nasıl davranılacağı ve hareket edileceği belirlenmiştir.

Bir yandan Hayvanları Koruma Kanunu düzenleyip diğer yandan büyük bir istisna bırakarak “ şüphe halinde dahi” toplu itlaflara , zehirlenmelere izin vermek kanunlar arasındaki başka bir tezatı oluşturabilecektir. Kuduz ve benzeri sağlığı tehdit eden bulaşıcı hastalıklar nedeniyle  bu kanunun 6. maddesi ve bu maddeye bağlı olarak yayınlanacak  yönetmelikler ortaya çıkacak boşluğu dolduracaktır. O nedenle bu kanun ile 3285 sayılı kanunun 18-34 ve 36. maddelerinin bu kanun ile yürürlükten kaldırılması gerekir.


Geçen sene yapılan Hayvan Hakları Konulu 2. Ankara yürüyüşünde kürsüde yaptığım konuşmada da özellikle bu hususa değinmiştim .  Yasanın değişmesi gerekli en önemli maddesi bu 31. maddesidir. Yasa bir yandan hayvanları koruma diye ortaya çıkıyor , 31. madde de ise istisna hükümleri bildiriyor..yani 3285 SAYILI HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITA YASASI HÜKÜMLERİ İSTİSNADIR , BEN KUDUZ ( hatta uyuz ) ŞÜPHESİ ( veya benzeri salgın hastalık ) GÖRÜRSEM yasa masa dinlemem , itlaf ederim diyor. Ki uyuz bile tedavisi günümüzde o kadar basit bir hastalık ki...?  Kuş gribi nedeniyle de yapılan katliamın dayanağı işte bu maddeydi zaten.


Bundan sonra çıkacak olası kuduz vakalarında verilecek katliam kararlarında da verilecek dayanak , yaslanılacak maddeler maalesef hep bu olacaktır. Oysa hiçbir zaman bizlerin aklına , medyanın aklına GÖREV İHMALİNİ , MESAİYE BAĞLI DEVLET MEMURLUĞU ANLAYIŞINI , AKŞAM 17:00 ’de KAÇACAK SERVİSE YETİŞMEK ZORUNDA OLAN MERHAMETİN UNUTULMUŞLUĞU hiçbir zaman gelmeyecek...

Ama biz bilgisiz ilgiler ile ilgisiz bilgililere inadına anlatacağız..

Öncelikle 3285 sayılı yasanın bu hükümleri kalkacak , KAMU GÖREVİNİ İFA ETMEYEN DEVLET GÖREVLİLERİNİN İFŞA EDİLMESİ GEREKİYOR

21.yy Türkiye!sinde hala kuduz gibi bir hastalığın olması da ülkenin gelişmişlik düzeyini göstermesi bakımından da kimseye emsal olmayacak.


Lafın kısası ve özü 3285 ile devlet  elinde çekiç tutuyor.

Elinde çekiç tutan da karşısındaki  her şeyi çivi olarak görüyor ! ..


NOKTA.

10/06/2006


 

NOT : 3285 sayılı yasa bu yazılardan ve o dönemdeki mücadelelerden sonra yürürlükten kaldırıldı. Fakat yerine biraz daha makul hükümler içeren 5996 sayılı yasa geldi. Debletin memuru yine olası kuduz vakalarında kamuoyunu hayvanlar suçludura getirmeye devam etti. Hiçbir şekilde sorumluluğu yerine getirmeyen memur görevden alınmadı. İfşa edilmedi. İnsanlar da öldüğü ile kalmaya devam etti.

  • Kuduz Aşını Sen Neden Yaptırmadın Ey Köpek ?