DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

Canı Yandıkça Bağıran Ayıdan Yanayız !

Ormanı yakan insanı, ormandaki geyikler , kaplumbağalar , kaçamayan yılkı atları kadar sevmediğimiz doğrudur.Sulak alanların imar planları ile kooperatif arazilerine tahsis edilerek , sonra büyük kentlerde su sorunu başladığında suçu hayvanlara bile atacak kadar ahmak olan yönetici insanlara saygı duymadığmız da doğrudur.Biz hayvanları öldürten belediye başkanlarını , gizli genelgelerle onları yok eden yöneticileri ;  bizleri depremden , terörden , uyuşturucudan koruyan köpeklerden daha çok sevemeyiz..PEKİ HANGİ İNSAN ?Çevreyi talan edenlerin , göl havzalarına moloz dökenlerin , ikiyüzlü çevreci görünen siyasilerin bizlerin için yük taşıyan munis eşek kadar bir  değeri yoktur.Türkiye yıllardır  su içmek için dereye inen ve linç edilen bir ayının hazin ölümünü unutamadı…Biz o suda çaresiz, başı taşlarla ezilen o garip ayıyı seviyoruz , onu yasalarla koruyacak cesaretli devlet memurlarını ve siyasileri seviyoruz.Onu linç eden insanları ve buna sessiz kalan siyasilere insan olsalar da bir türlü kanımız uyuşmadı..Sopalarla kafasına vurula vurula öldürülen, her canlı gibi serinlemek için girdiği suda neye uğradığını şaşırıp canı yandıkça bağıran  ayıdan yanayız.21/3/2009 - Haberturk Gazetesi

 

  • Canı Yandıkça Bağıran Ayıdan Yanayız !